Çarşamba, Ekim 12, 2005

Cat Power Babylon'da...


Güzel mi güzel Chan...
Matador Records’un bebeği Cat Power olarak bilinen Chan Marshall 8 Kasım Salı günü Babylon’da sahne alacak.

Ham içtenliğini, ruhumuza dokunan acıklı boğuk sesini piyanosuyla, gitarıyla birleştiren Chan (ingilizcede Shawn olarak söylenir), New York sahnesine Liz Phair’in ön müzisyeni olarak adımını atar. Bu sırada tanıştığı Sonic Youth’un davulcusu Steve Shelley ve Two Dollar Guitar’ın Gitaristi Tim Foljahn ile 'Dear Sir' (1995) ve 'Myra Lee' (1996) albümlerini kaydeder.

1996 yılında Yo La Tengo, Jon Spencer Blues Explosion, Guided By Voices, Mogwai, Pavement gibi alemi kasıp kavuran bir çok grubu çatısında barındıran Matador Records ile anlaşan Chan, 1998’de 'Moon Pix' albümüyle bağımsız rock camiasında bomba gibi patlar, eleştirmenlerden tam not alır. Bob Dylan, Mick Jagger, Lou Reed gibi babaların şarkılarını yorumladığı 'The Cover Record' (2000) albümü ile Amerikan halk müziğine keskin, acıklı yepyeni bir yaklaşım getirir. 2 yıllık bir aradan sonra 'You are Free' albümü ile müziğini özgürleştirir. Bu özgürleşmede destekçisi Pearl Jam'in solisti Eddie Vedder'ı da unutmamak gerek.

Cat Power’ın yepyeni albümü 'The Greatest' (adına bakmayın, eski şarkılarını içeren toplama albüm değil! ) 24 Ocak 2006 tarihinde piyasaya sürülecek!

Not: Büyük bir ihtimalle İstanbul’daki performansına tek tabanca olarak gelecek... fakat Tori Amos’tan korktuğunuz gibi korkmayın ondan...

Not2: Geceyi Bant düzenliyor.(dzt)

Salı, Ekim 11, 2005

The National - Alligator (2005)


Sarhoş timsah
90’ların sonunda Ohio’da çalmaya başlayan “The National” 2005’ e gelindiğinde hüzünlü albümleri “Alligator”u çıkartarak kariyerlerini hızlandırdıkları söylenebilir. Vokalist Matt Berninger 20’ li yaşların ortasından 30’lu yaşların ortasına hayatta nelerin değiştiğinden bahseden ve bu materyalistik dünyaya sadece kahretmek yerine bazen esprilerle de dokunan sözleriyle davulcu Bryan Devendorf’ un yaratıcı vuruşları albümün ve de grubun bel kemiğini oluşturuyor... Bazen astronotları ararken bazen de herşey için çok üzgünüm diye haykırıyor “The National”.

Müziği dinlemek kadar müziğe bakmak da lazım bazen... Kapak fotoğrafı da hani yıllar geçtikçe barlarda sarhoş olmak daha zorlaşır ve daha pahalıya patlar ve artık şarkılar ve etrafta olup biten de daha az ilgi çekici gelir... Sonra birden ayağı kalkıp tuvalete giderken bir an başınız döner kendinizden ve olduğunuz geldiğiniz yere yabancılaşırsanız ya işte öyle birşey.

Beggars’ Banquet’ten piyasaya çıkan The National - Alligator aynı zamanda çıktığı nisan ayında UNCUT dergisi tarafından ayın albümü seçilmiş. Hala müzik dinlerken içip sarhoş olmaya çalışan ve dokunaklı ama garip sohbet tarzındaki şarkı sözlerini seven herkese tavsiye edilir...