Pazar, Ocak 28, 2007

Podcast_4: Wo shi shei?


Stoner Rock meltemi;

1. Commets on Fire - Whiskey River
2. Dead Meadow - Babbling Flower
3. Isis - So Did We
4. Kyuss - Apothecaries Weight
5. Neurosis - Stones From the Sky
6. Electric Wizard - Wizard in Black
7. Pelican - March to the Sea
8. The Melvins - Boris
9. Boris - Afterburner

mp3 olarak indir.

Cuma, Ocak 26, 2007

Podcast_3: Askerin İstekleri


Ortam çocuğu Çağlar Akılları bağlar


1. Plunge Into Death - Pulse
2. Cassette - I Miss You
3. Big Digits - No Parents No Rules
4. Felix Kubin - Japan Japan
5. Tiny Hawks - Tornado CHildren
6. Think About Life - Paul Cries
7. Shy Child - Stingray Wings
8. Covox - Summer Fruit Dance Party

abone ol

mp3 olarak indir

çağlar tarafından hazırlanmıştır.

Çarşamba, Ocak 24, 2007

En sonunda: Hayvanlar Alemi - Gaga (2007)

Hayvanlar Alemi, Hazar Mutgan, Işık Sarıhan, Özüm İtez ve Gökçe Başar'ın lise koridorlarında 3-4 kişiye verdikleri doğaçlama konserlerle başladı. Bu konserlerde izleyicinin katılımına çok önem veriyorlardı. Müzik kabiliyetiniz olmasa bile ortaya yığdıkları enstürmanlardan birini (2 teli kopuk mandolin gibi) kapıp doğaçlanan müziğe katılabilirdiniz. Büyüyünce Ankara barlarında, sokaklarında doğaçlama konserlerine devam ettiler. Kendi çabalarıyla kopyaladıkları ev ve konser kayıtlarından oluşan "Bir" ve "Bekçi" adlı 2 demo çıkardılar. Konser geleneklerine sadık kalarak doğaçlama ve yarı-doğaçlama kaydettikleri "Gaga" albümü bu iki demonun yepyeni bir komposizyonu.

Gaga’da su kabağı, haşhaş, silindir perküsyon, bendir gibi elemanlar kullanan topluluğun temel yapısı bas, gitar ve davuldan oluşuyor. Ses çıkartan herşeyi fütursuzca denerken doğaçlama kabiliyetlerine bol efektli gitar tonu ve davul ritimleri ekleniyor. Samimi ve içten, mistik ve heyecanlı... Canlı canlı...

Önemli; Albüm kayıtları eski death metal topluluğu Suicide’dan Ertan Tatoğlu’na ait;

1. Kazan (Özüm’ün iksir tarifi)
Çıkış noktası: 2005-2006'da verilen konserlerin açılış doğaçlamaları
2. Orman Bize Selam Verdi
Çıkış noktası: 'Putperest'
3. Yaşayan Oda
Çıkış Noktası: Geleneksel Endonezya şarkısı Mupu Kembang
4. Ördekler, Kesit No.472 (Işığın saykodelik soyut sanrısı)
5. Oksijen Duası
Çıkış Noktası: İcracısı ve bestecisini tespit edemedikleri bir şarkı
6. Muson
7. Kızılay'da Gemi Enkazları Var
8. Sırtlan Havası (vokaller Mehmet Öd)
9. Putperest
10. Безюдиыe Қypopты Hа Bеиeре
Çıkış Moktası: 2003 yazında kaydedilen bir doğaçlama, Stanislav Lem (Polonyalı bilimkurgu yazarı) 'e adanmıştır.

*Parantezler kişisel notlardır, diğerleri albüm kapağından.

Cumartesi, Ocak 13, 2007

Alexander Tucker, Jackie-O Motherfucker, Bardo Pond @ Mono Glasgow, 28 Kasım 2006 (konser yorumu girişimi)

Alexander Tucker sahneye çıktığında çoktan sarhoş olmuştum. Elinde akustik gitarıyla sahnede tek başına oturan adamın ne halt yiyeceği hakkında hiç bir fikrim yoktu. Distorşınlı gitarını yay ile çalmaya başladı, tekrarlayan derin (drone) enstürmental bir nakarat oluşurduktan sonra başka bir kanala sıçrayıp gitarını çalmaya devam ederken sözsüz boğuk tonlu bir vokal yapmaya başladı. Deneysel, doğaçlama, saykodelik, katmanlı çığrışımı yaklaşık 1 saat sürdü, bazen melodikti bazen de gürültüydü.

Alexander çalarken barda oturan kısa saçlı bir kadına gözüm takıldı, kilotlu çorap üstüne kot pantolandan kesme şort giyiyordu, üzerine kareli siyah beyaz oduncu gömleği giymişti. Jackie-O Motherfucker'ın avrupa turnesinin solistiymiş, Eva Saelens (Inca Ore and Lemon Bear's Orchestra). Başladıklarında grubun sesine Eva'nın şaman, hayalet vokali eklendi. Uzun bölümlerden oluşan, yoğunlaşıp seyrekleşen, doğaçlama, folk ve noise karışık bir müzik ortaya çıktı. Sonu gelmez saksofon sololarından ve ayakta dikilmekten yorulup sahnenin önüne çöktüm. Bardo Pond'u bekliyordum artık.

Bardo Pond belirdiğinde sahne önünde oturan kitle ayaklandı. Birdenbire kalabalığın hal ve ruhiyeti değişiverdi. Kulaklarım yoğun ve güçlü rifflerle çınlamaya başladı. Salınarak ritmlere ayak uydurmaya çalışıyordum. Distorşınnn!!!! Üzerime üzerime geliyordu. Isobel Sollenberg'in fısıltılı flütü ve vokali taşaklı basın içinde kayboluyordu.

Gecenin saykodelik derin gürültüsü Mono'nun samimi havasını titretti ve bana eve giden son otobüsü kaçırttı.