Çarşamba, Ekim 03, 2007
Babylon Baba Zula konseri 28.09.2007
Notlar;
Ağzımda fındık tadı vardı.
Sahneye eklenen podyumun sonunda Murat Ertel'in tereminini yerleştirmişlerdi. Sadece bir parçada kullandı.
Alexander Hacke nin (Einstürzende Neubauten'in bas pilotu) eksikliğini hisettim.
Darbukacı Coşar Kamçı, ritimleri coşturdu, seyirciyi kamçıladı.
Elektronik ritimleri ve sesleri kontrol eden makinist Levent Akman'dı. Elektro saz ve darbukanın arkasında modern atmalar yaşattırdı.
Oynaktı.
Etnikti; Türk müziği ve oryantal. (Albüm kapağında Orta Asya'dan da diyorlar.)
Baba Zula tam 11 senedir var! Yeni ve 6. albümleri Kökler'den Kör Limoncu, Abbas Ağa Parkı, Aşıkların Sözü Kalır, İskender adlı parçaları çaldılar.
Konserin doğaçlama kısımlarında Kökler'den kolajlar dinledik. (Albümde 1:01, 0:57, 0:40 lık enstrümantal parçalar (toplam 29) var.)
Kör Limoncu'yu çalarken sahneye çıkan elektro gitar çalgıcısının adını albüm kapağında bulamadım. Belki Kör Limoncu korosundadır; Levent Akman ya da Mehmet Ateş'ten biri olabilir. O koroda bir de kadın adı var, kesin o değil. Adamın Oryantale dubımtrak eklentisi harika oldu.
Dansözlerin hayasızca çalkaladığı beynim elektro sazı duymaz olmuştu. Darbuka ile eş zamanlı titreyen göbeklere odaklanmıştım.
Dansöz tip 1; geleneksel dansöz vurgularıyla dans ediyordu.
Dansöz tip 2; modern dansçı olduğunu belli ediyordu.
Tip 1 ve tip 2'nin bir amacı vardı. Sondan 2. çaldıkları parçada (sanırım İskender) dansederken çarpışan 2 düşünceyi anlattılar; kadın-erkek, ying-yang, beyaz-siyah.
Bislerinde 13'ten geriye saymaya başladılar. Murat Ertel her sayıda o sayıya bağlantılı doğaçlama masal (gerçek efsane) anlatıyordu. Geri sayım 12'nin ortasındayken çıktık. 2 buçuk saatlik dans ve müzik performansına ayaklarımız ve beynimiz dayanamadı.
Yeni albümü evde dinleyince konseri özledim; dansözleri ve pırasayı. Keşke konserden erken çıkmasaydık dedim.
Kökleri alın, dinleyin, göbek attıracak!
Salı, Ekim 02, 2007
Lawrence D. "Butch" Morris ve Ekim 2007
Lawrence D. "Butch" Morris, 70lerin sonlarında adını duyurmuş, görece başarılı bir caz klarnetçisi. Ama ününü asıl borçlu olduğu şey, 1985 yılında keşfettiği "conduction". (Kendi berbat çevirimle: "Şefleme")
Wikipedia'ya göre bir fizik teriminden ödünç alınmış bir isim bu, fakat büyük ihtimalle fizik kısmı tamamen şans eseri. Keza "conducting"1'in başı ile "improvisation"2'ın sonunu birleştirilerek elde edildiği aşikar.3 Zaten Morris'in yaptığı tam da bu; bir orkestranın karşısına geçiyor ve bir şefin yaptığına benzer hareketlerle onları yönetiyor. Tek fark orkestranın önünde takip edeceği notaların olmaması. Yöntem tamamen sanatçıların doğaçlama çalması ve beste çalarmış gibi Morris'in işaretlerini uygulamasından ibaret.
2005'te 20. yılını kutlayan Conduction tarihi boyunca o kadar geniş bir müzisyen yelpazesiyle çalışmış ki, resmen akıl almıyor. (Jim O'Rourke bir örnek) Hatta daha şoke edici bir bilgi olarak, 16 ve 17 Ekim 1992'de yine Akbank Caz Festivali kapsamında, Neyzen Kudsi Ergüner'in de içinde bulunduğu bir grubu da yönetmiş İstanbul'da. Yine diyorum, çünkü Butch Morris 17. Akbank Caz Festivali kapsamında 24 Ekim 2007 günü Cemal Reşit Rey'de "Nublu Orchestra"yı şefleyecek. Nublu Orchestra da tahmin edebileceğiniz gibi içinde İlhan Erşahin'i barındıran bir elektronik caz grubu. Bu enteresanlıkta bir şeyin 15 yılda bir olduğunu ve Morris'in 1947'de doğduğunu göz önünde bulundurursak bir daha görme şansımızın sıfıra yakın olduğunu özellikle eklemek isterim.
1 Orkestra yönetme fiili
2 Doğaçlama
3 Doğaçlama müzik hakkında belki de yapılmış en kapsamlı, en mühim belgesel olan "On the Edge"de de aynen böyle bahsediyor zaten. Bu arada On the Edge, yakın zamanda kaybettiğimiz çok değerli müzik adamı, doğaçlama düşünürü Derek Bailey'nin Channel 4 için 1992'de yaptığı dört bölümlük bir belgesel. Ve daha inanılmazı, internetin varolmasına şükrettiğimiz amme hizmetlerinden devasa "sanat arşivi" UbuWeb'den besbedava izlenebiliyor.
Conduction, teknikleri, tarihçesi vesaire hakkında Butch Morris'in yazdığı çook kapsamlı bir dökümanı da burada bulabilirsiniz. [233kb, PDF]
Wikipedia'ya göre bir fizik teriminden ödünç alınmış bir isim bu, fakat büyük ihtimalle fizik kısmı tamamen şans eseri. Keza "conducting"1'in başı ile "improvisation"2'ın sonunu birleştirilerek elde edildiği aşikar.3 Zaten Morris'in yaptığı tam da bu; bir orkestranın karşısına geçiyor ve bir şefin yaptığına benzer hareketlerle onları yönetiyor. Tek fark orkestranın önünde takip edeceği notaların olmaması. Yöntem tamamen sanatçıların doğaçlama çalması ve beste çalarmış gibi Morris'in işaretlerini uygulamasından ibaret.
2005'te 20. yılını kutlayan Conduction tarihi boyunca o kadar geniş bir müzisyen yelpazesiyle çalışmış ki, resmen akıl almıyor. (Jim O'Rourke bir örnek) Hatta daha şoke edici bir bilgi olarak, 16 ve 17 Ekim 1992'de yine Akbank Caz Festivali kapsamında, Neyzen Kudsi Ergüner'in de içinde bulunduğu bir grubu da yönetmiş İstanbul'da. Yine diyorum, çünkü Butch Morris 17. Akbank Caz Festivali kapsamında 24 Ekim 2007 günü Cemal Reşit Rey'de "Nublu Orchestra"yı şefleyecek. Nublu Orchestra da tahmin edebileceğiniz gibi içinde İlhan Erşahin'i barındıran bir elektronik caz grubu. Bu enteresanlıkta bir şeyin 15 yılda bir olduğunu ve Morris'in 1947'de doğduğunu göz önünde bulundurursak bir daha görme şansımızın sıfıra yakın olduğunu özellikle eklemek isterim.
1 Orkestra yönetme fiili
2 Doğaçlama
3 Doğaçlama müzik hakkında belki de yapılmış en kapsamlı, en mühim belgesel olan "On the Edge"de de aynen böyle bahsediyor zaten. Bu arada On the Edge, yakın zamanda kaybettiğimiz çok değerli müzik adamı, doğaçlama düşünürü Derek Bailey'nin Channel 4 için 1992'de yaptığı dört bölümlük bir belgesel. Ve daha inanılmazı, internetin varolmasına şükrettiğimiz amme hizmetlerinden devasa "sanat arşivi" UbuWeb'den besbedava izlenebiliyor.
Conduction, teknikleri, tarihçesi vesaire hakkında Butch Morris'in yazdığı çook kapsamlı bir dökümanı da burada bulabilirsiniz. [233kb, PDF]
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)